Sorularınız için:
ecehanyavuz@gmail.com
“Bütün dünyayı kurtarmaya ya da görkemli işler yapmaya çalışma. Onun yerine, yaşamının sık ormanında açık bir alan yarat ve orada sabırla bekle, ta ki yaşamın olan şarkı avuçlarının içine düşene kadar. Onu tanı ve selamla. Ancak o zaman kurtarılmaya layık bu dünyaya kendini nasıl vereceğini tam olarak bileceksin.”
Martha Postlewaite
İhtiyacım olduğunu ve arzu ettiğimi düşündüğüm şeylerle yaşamın bana armağanlarımı sunma davetinin, çağrısının kavuştuğu bir yer var: işte o yeri, ancak ruhumun ve yaşamın rehberliğinde bulabilirim. Bu yolun rehberliğini bana kendi ruhumdan başka kimse sunamaz. Ne kariyer planları, ne ekonomik kaygılar, ne kültürel beklentiler ruhun çağrısına engel olamaz.
Eğer kendimi hızla dönen ve çıkışı olmayan bir çarkın dişlerine sıkışmış ya da kaybolmuş hissediyorsam, daha iyi dinlemeye, cesaretimi ve gücümü bulmaya ihtiyacım var demektir. Kendi hikâyemi başka şekillerde duymaya, kendimi başka gözlerden ve perspektiflerden görmeye, yani çemberin şahitliğinde görülmeye ve duyulmaya ihtiyacım var demektir.
Kendi özünden gelen rehberliği alabilmek, ruhundan gelen çağrıyı duyabilmek ve bu muhteşem yıla bir çemberin sihirli ve şifalı alanında merhaba demek istersen bize katıl!
Yeni bir döngüye adım atarken yaşamlarımızın sık ormanlarında açık bir alan yaratacağız beraber ve yaşamımız olan şarkıyı duyup seslendirmeye çalışacağız. Yaşamım bir şarkı olsaydı bana ne derdi, nasıl bir melodisi olurdu, onu daha iyi duyup daha güzel nasıl söyleyebilirim?
Bu soruların rehberliğinde, nefes ve beden farkındalığı ile aktive edeceğimiz otantik sesimizle çalışmaya odaklanacağız. Bir insanın sesi, yer ve gök, madde ve ruh, görünen ve görünmeyen arasında bir köprü gibidir. Ses, varoluşumuzun imzasıdır, bize ait pek çok hikâyeyi, niteliği, yaslarımızı, korkularımızı, öfkelerimizi, armağanlarımızı içinde barındırır. Ama en önemlisi, sesimizle çalıştıkça, onu özgürleştirdikçe, gerçek sesimizi buldukça dişi gücümüz ve bilgeliğimizle de kavuşmuş oluruz. Yaşamın çağrısına ve ruhumuzun yoluna sadakatimiz pekişir ve bu yolda ilerleme cesareti buluruz.
Bu 3 günlük yolculukta:
• Beden ve sesle oynayarak otantik ifade kanalımızı açacağız, deneyim ve hikâyelerimizi çemberde paylaşacağız, şahitlik ve derin dinlemeyi pratik edeceğiz.
• Ses kadar, sessizliği de deneyimleyeceğiz; meditasyon ve ritüellerle idrak ve öğrenme sürecimizi derinleştireceğiz.
• Yazı pratiği ile ilhama dokunup, sezgisel resimle ruh imgemizi araştıracağız.
• 2020 için yapacağımız bir vizyon panosu ve ritüeli ile yaratıcı potansiyelimizi aktive edeceğiz.
“Pek çok şamanik toplumda, depresyon, yaşama motivasyonunuzu ve arzunuzu kaybetmiş olmak gibi şikayetlerle bir şifacıya gelirseniz, o size 4 soru soracaktır:
“Dans etmeyi ne zaman bıraktın?
Şarkı söylemeyi ne zaman bıraktın?
Hikayelerden büyülenmeyi ne zaman bıraktın?
Sessizliğin tatlı bütünlüğünde huzur bulmayı ne zaman bıraktın?”
Dans etmeyi, şarkı şöylemeyi, hikayelerden büyülenmeyi ve sessizlikte huzur bulmayı bıraktığımız nokta, ruh kaybını deneyimlediğimiz yer. Dans etmek, şarkı söylemek, hikayeler ve sessizlik yaralarımıza iyi gelecek dört evrensel merhem.”
Angeles Arrien
(Gabrielle Roth’un “Maps to Ecstacy” kitabının önsözünden alıntı)
IMG_20190817_125337_1.jpg
KOLAYLAŞTIRICI: FİLİZ TELEK
Filiz, yaklaşık 18 senedir gruplarla kolektif bilinç ve ortak akıl süreçleri üzerine çalışıyor. Kişisel farkındalık yolculuğuna çıktığından beri öğrendiklerini ve keşfettiklerini yazarak, fotoğraflayarak, kolektif öğrenme süreçleri tasarlayıp kolaylaştırarak paylaşan Filiz, bir yandan da yaşamın kutsallığını ve güzelliğini, her an ruhumuzdan yansıyan olasılıkların varlığını bize hatırlatan yaratıcı ifadelerin üretiminden keyif alıyor. 2008 yılında kurduğu Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nin ardından sürdürülebilirlik alanında ağ ve kapasite oluşturmak için yerel ve uluslararası projeler gerçekleştirdi. 2010 yılında çıktığı kişisel şifa yolculuğunda temas ettiği dişi özün ve çağrının rehberliğinde, 2013 yılında vizyonerliğini yaptığı ‘Kadınlar Şifadır’ (Women are Medicine) çemberinin tohumlarını ekti ve dünyanın farklı yerlerindeki kız kardeşleriyle birlikte bu tohumları filizlendirmeye devam ediyor. Halen, kadın çemberlerinin yanı sıra kadın erkek ilişkilerini şifalandırma niyetiyle kadın-erkek çemberleri ve yas çemberleri de yapıyor. Filiz, aynı zamanda Tamera Ekoköyü Global Sevgi Okulu'nun katılımcısı ve Stephen Jenkinson'un Orphan Wisdom School'unun öğrencisi. An itibariyle günümüz kadının manevi yolculuğu ve pratikleriyle ilgili bir kitap yazıyor.
www.filiztelek.com
İNZİVA MEKANI: SESHANE YAŞAM MERKEZİ
40 kişi kapasiteli konaklamalı veya konaklamasız eğitimlerinize ulaşımı kolay şirin bir köyde, üstelik İstanbul’da, doğayla konforun iç içe geçtiği mimarimizle, kuşların, ağaçların, çiçeklerin, güneşin, toprağın kısaca dört elementin refakatinde on dönüm açık ve kapalı alanlarımızda ev sahipliği yapıyoruz.
www.seshane.com.tr
KATILIM KOŞULLARI
Tarihler:
9 Ocak 2020 Perşembe
20:00 Açılış Çemberi
* 19:00’da akşam yemeği verilecektir.
12 Ocak 2020 Pazar
16:00 Kapanış
Katılımcıların inzivanın tamamına katılımları beklenir.
* 20 katılımcıyla sınırlıdır.
Ücret:
İnzivaya katılım bedeli – 3 gece konaklama dahil – 1750 TL
(870 TL konaklama + 880 TL inziva)
Sorularınız için: ecehanyavuz@gmail.com
Başvuru formunu doldurmadan önce kendine tüm samimiyetinle şu soruları sormanı rica ediyorum:
1. Bu inzivaya katılarak kendime vermek istediğim armağan ne?
2. Kendime bu alanı ve zamanı açmak gerçekten önceliğim mi?
3. Bu çalışmaya katılırsam deneyimleyebileceğim açılıma ve dönüşüme hazır mıyım, razı mıyım?